Redd - - Mutlu Olmak İçin
- [To be happy]
- Kapıyı aralayıp onu gördüm
- I opened the door and saw her
- Bir başkasıyla yatağımda
- With another one in my bed
- Son sözleri hala kulağımda
- Her last words are still in my ears
- Bu ilk kez değildi dedi bana
- She said it wasn't the first time
-
-
- Dokunup hissettiğim kadını
- A woman I caressed
- Bana aitmiş sanarken
- And thought she's mine
- Artık bildiğim tek bişey vardı
- Now there was just one thing I knew
- Acıydı dünyanın diğer adı
- Pain is another name of the world
-
-
- Mutlu olmak için
- To be happy
- Sevmek için
- To love
- Görme, işitme
- Don't see, don't hear
- Bilme, hissetme, çok düşünme
- Don't know, don't feel, don't think over
-
-
- Ceketi alıp sokakta kayboldum
- I took my jacket and left
- Artık yalnız bir adamdım
- Now I was the lonely man
- Yoldan bir taksi çevirdim
- I took a cab
- Köprüye vardığımda trafik tıkandı
- When approaching the bridge, there was a traffic jam
-
-
- Her yerde kameralar vardı
- Cameras were everywhere
- Biri atlıyordu belli ki
- Obviously someone was going to jump
- Onu izlerken farkettim ki
- Looking at this, I noticed
- Hayatta kalmak kafiydi
- Staying alive is enough